Performans Yönetim Sisteminin Tarihçesi ve OKR

Bazı tarihçilere göre Performans sisteminin MS 221 yıllarına dayanan bir tarihi olduğuna inanılır. Bu tarihlere ait performans yönetim sisteminin kayıtlarının bulunduğu ve bunun Wei Hanedanı İmparatorlarının aile üyelerinin performansını derecelendirdiği dönemde yönetildiğinden bahsedilmektedir. Gelin Performans Sisteminin tarihçesine birlikte göz atalım.

1800’ler: İlk Performans Yönetim Sisteminin kullanımı

1800’lerde Robert Owen'ın İskoçya'daki pamuk fabrikasında çalışanlarının performansını gözlemleyen "sessiz monitörlere" sahip olduğu zaman başlamıştır. Bu sistem çalışanların bireysel performanslarına odaklanıp, fabrikanın genel performansına bütünsel olarak bakmıyordu.

1900’ler, 1920’ler ve 1930’lar

1900'lerin başlarında Amerikalı bir makine mühendisi olan Frederick Taylor, endüstriyel verimliliği artırmaya odaklandı. 1911 tarihli Bilimsel Yönetim İlkeleri kitabında yayınlanan yönetim teorisi, verimliliği artırmak için işleri basitleştirme fikrini benimsedi. Frederic Taylor "Bilimsel Yönetimin İlkeleri" kitabında; işleri optimize ederek ve basitleştirerek üretkenliğin artacağını öne sürdü. Ayrıca işçilerin ve yöneticilerin birbirleriyle işbirliği yapmaları gerektiğini savundu. Taylor'ın metodolojisi; işin yapılma şeklini ön plana alarak, çalışanların verimliliğini veya ne kadar çok çalıştığını geri planda tuttu. Taylor'ın Bilimsel Yönetim Teorisi, bir şeyi yapmanın "tek bir doğru yolu" olduğu fikrini destekler. Bu nedenle, Hedeflere Göre Yönetim yaklaşımları ile çelişmektedir.

1920’lere gelindiğinde ise bazı kaynaklara göre performans değerlendirmelerinin Sidney'deki WD Scott & Co.'dan Walter D Scott tarafından icat edildiği gösterilmektedir. Resmi performans değerlendirmelerinin muhtemelen en eski belgelenmiş kullanımı olmasına rağmen, WD Scott'ın sistemi yaygın olarak tanınan bir kavram değildi ve kendi firmasından başka çok kişi bunu duymamıştı bile.

1920'lere ve 1930'larda, operasyonel verimlilik ve etkinlik daha çok önem kazanmaya başladı. ROI kavramı bu dönemde tanıtıldı; bütçelerinden en iyi şekilde yararlanmak için kuruluşlar, şirket performansı ve net gelir gibi sonuçların beklentileri karşıladığından emin olmak istediler.

1950'ler: MBO'lar (hedeflere göre yönetim)

Yönetim Danışmanı Peter Drucker 1954’de, Hedeflere Göre Yönetim veya MBO'lar adlı bir kavramı tanımladığı Yönetim Uygulaması adlı bir kitap kaleme aldı. İlkesi, ihtiyaçları ve hedefleri temel alan işi yönetme ihtiyacına dayanıyordu.

Peter Drucker, başarılı liderlerin karlılık, katı kuralları olan çalışma düzenlerine odaklanmak yerine insanı ilk sıraya koymaları gerektiğini öne sürerek iş yönetimi yaklaşımında yeni bir pencere açtı.

Ona göre etkinlik, verimlilikten daha önemliydi ve her organizasyonun temeliydi. SMART hedefler koyarak ve bunu yukarıdan aşağı tüm organizasyona yaymak, hizalanarak iletişimi arttırmak Drucker’a göre organizasyonları başarıya götürecek yönetim şekli idi.

Drucker'a göre önerdiği sistemi benimseyen şirketler; verimliliği artırabilir, iletişime açık ve etik bir çalışma ortamı yaratabilirdi.

1900’lar OKR(Objective and Key Results)

Peter Drucker modern ve insan odaklı performans yönetim sistemi MBO’ların babası olarak bilinir ve birçok şirkete ve lidere ilham kaynağı olmuştur. Bunlardan biri de Andy Grove’dur. MBO’lar Grove’a ilham kaynağı olmuş ve ilk kez OKR(hedef ve kilit sonuç) Hedef Sistemininin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Grove organizasyonlara 2 soru yönelterek performans yönetim sistemine yeni bir yaklaşım getirdi.

  1. Nereye gitmek istiyorum?

  2. Oraya ulaşmak için hangi adımları atmam gerekecek?

Şeffaf, herkes tarafından görülebilir, hizalanmanın ön planda olduğu bu sistemde tüm çalışanlar büyük resmi görebilecek ortak çalışma kültürünü benimseyerek başarının bir parçası olarak hissedecekti.

Bu dönemde lider şirketler, ekip, bireysel ve departman hedeflerini şirket hedefleri ile hizalayarak operasyonel performanslarını geliştirebileceklerini görmeye başladılar.

OKR metodojisi ilk olarak İntel’de kullanılmaya başlamıştır.

Intel, bellekten mikroçiplere geçiş sürecine girdiğinde, Grove şirketin hedeflerine uyum sağlamasına ihtiyaç duyuyordu. O dönemde İntel’de olan John Doerr ekibin odaklanmasına yardımcı olmak için hemen Grove'un OKR sistemini aldı.

John Doerr:

Önceliklerimi belirlememe yardımcı olan, her çeyrekte bir işaret veya kuzey yıldızına sahip olma fikrinin ilgimi çektiğini hatırlıyorum. Ayrıca Andy'nin OKR'lerini, yöneticimin OKR'lerini ve iş arkadaşlarımın OKR'leri görmek benim için inanılmaz derecede güçlüydü. İşimi hızla doğrudan şirketin hedeflerine bağlayabildim. OKR'lerimi ofisimde tuttum ve her üç ayda bir yeni OKR'ler yazdım ve sistem o zamandan beri benimle kaldı.

Intel bu geçiş sistemini başarı ile tamamladı ve OKR’ları kullanmaya devam etti.

1990’ların sonuna gelindiğinde OKR Google dahil birçok şirket tarafından da kullanılmaya başladı.

Bugun bir çok öncü ve vizyoner şirket John Doerr’in yayımladığı ‘önemli olanı ölç’ kitabında OKR ile ilgili anlattıklarını benimseyerek organizasyonlarında OKR metodolojisini uygulamaktadır.

Devokr uygulamamızı kayıt-ol adresinden hesap oluşturarak kullanmaya başlayabilirsiniz.

Last updated